27 Ocak 2015 Salı

TAKDİR EDİYORUM

Bir eğitim ve öğretim döneminin  yarısına daha gelince sosyal medyadan takdir-teşekkür paylaşım günleri başlamış oldu. Bende kendimce TAKDİR belgelerimi dağıtmak istiyorum.Her sabah erkenden yollara dökülen tüm çocukları TAKDİR ediyorum. Sabahları çocuğuna kahvaltı hazırlayan anne-babaları da TAKDİR ediyorum. Sınavlara harıl harıl hazırlanan çocukları da TAKDİR ediyorum.  30 yıl aradan sonra hafızasının dehlizlerinde kaybolan ve hatırlamadığı konuları ilk önce kendi  çalışan anne-babaları da TAKDİR ediyorum. Dershane, öğretmen, okul, veli ile oyun arasına sıkıştırdığımız çocukların bunlarla baş edebilmesini TAKDİR ediyorum. Beklentilerin bu kadar yüksek olduğu  kafası karışık velilerin delirmeden çocuk büyütmesini TAKDİR ediyorum.
Ve bu karmaşada bize destek veren tüm  özverili öğretmenlerimize de TEŞEKKÜR ediyorum.

22 Ocak 2015 Perşembe

Joan Miro İstanbul'da

Sakıp Sabancı Müzesi, Joan Miro'nun heykel ve resimlerinden oluşan eserlerine ev sahipliği yapıyor. 01.Şubat.2015'e kadar devam eden sergiye uzun zamandır gitmek istiyor ve fırsat bulamıyorduk. Ege'nin sergi zamanı bitiyor anne uyarısından sonra Miro'ya hoşgeldin dedik. 


Miro'nun kadınları ve benim erkeklerim)))))



Güzel bir kahvaltı ve iyi bir boğaz havasına kim hayır diyebilir

Sergiden sonra içilen yorgunluk kahvesi 

Büyük bir merakla sergiyi gezdi Ege ve Sinan. Çocuklar için hazırlanan atölyelerde var. bizimkiler artık çocuk sınırını aşmış durumdalar.

Miro sergisi aile ile beraber geçireceğiniz keyifli bir gün sunuyor. Müthiş boğaz manzarası, güzel bir sergi, çocuklara atölyeler, bilgilendirme gösterileri, alışveriş yapacağınız müze mağazası, keyifli cafesiyle birlikte...

9 Ocak 2015 Cuma

mutluluğu tercih ediyorum

 
2014 yılının kişisel kar zarar hesabını çıkardığımda küçük mutluluklar, yeni arkadaşlar, yeni keşifler,  keyifli anılar, yeni bilgiler kattığımı görüyorum.
 
 
 
 
 

 
 
 
Küçük kaçamaklar yaptık bu sene Sapanca, Mersin,Ayvalık, Akçakoca, Ayvalık, Rize, Trabzon, Artvin, Gürcistan... bol bol güzel anlar biriktirdik birde dostlar

Sevdiklerimle bol bol zaman geçirdim, keyifli sohbetler tatlar (bir çok resmi arkadaşlarımdan izin almadan paylaşmak istemediğim için eklemiyorum)
keyifli konserler dinledim hem kulaklarım hem de ruhum mest oldu
bir çocuğun gün be gün büyümesini hem izleyip, hem destek olup sonrada mezun etmenin mutluluk ve hüznünü yaşadım.
23.Aralık günü en küçük kuzenim, kardeşim Nihan-Mehmet'in kızları Ada bebeği kucağımıza almanın mutluluğunu yaşadım.
Kek yapmayı öğrendim. farklı denemeler içindeyim beklerim.
Bu sene ilk defa saksıda domates yetiştirdim. (güneş sen yaşlanmaya başladın herhalde domatesleri her gelene gösteriyorsun diyor)
Kendime saksıda çiçek aldım bu da benim bir ilkim oldu))))
Geçmiş yıla bakınca güzel anları seçmeyi tercih ettim. Hayat tercihlerimizden oluşuyorsa ben mutluluğu seçiyorum.
 

 

25 Aralık 2014 Perşembe

2014 bilançosu

Mali dönem sona erince hesapların kapatılması yeni döneme devredilmesi gerekiyor. Hesaplar kapatılmadan önce mutabakatlar, amortismanlar, karşılıklar ayrılır. Denetimden geçer bütün kayıtlar. Bir yılın sonunda artık bilanço çıkar, kar zarar tablosu çıkar ve geçen yılın durumu tespit edilir. Şimdi 2014 yılı kayıtlarının sonuçlarını çıkarma zamanı. Hayat bizlere neler vermiş, biz neler vermişiz. Neler eklenmiş, neler çıkarılmış. Kayıplarımız, kazançlarımız neler? Bu seneyi kapatalım ki 2015 yılına başladığımızda neleri devredebileceğimizi bilelim. İyi hesaplar...

4 Mart 2014 Salı

Su Kıtlığı

03.03.2014 tarihli Yonca Tokbaş'ın yazısını okuyunca bir kısmını paylaşma gereği duydum. 43 ülkede 700 milyondan fazla kişi su kıtlığı çekiyor. 1 milyardan fazla kişinin temiz suya erişimi yok. Dünya nüfusunun yüzde 10'u atık suyla yetişmiş gıdalar tüketmek durumunda. 2030'da dünya nüfusunun üçte ikisi su sıkıntısı çekecek. 100 milyonluk nüfusuyla Türkiye su fakiri ülke adayı. 2050'de çok ciddi bir su krizi bizi bekliyor. 2050'yi bekleme bizi bizi bu sene su krizi bekliyor! Ve Yonca çareler önermiş, çamaşır yıkarken her ön yıkama yaptığımızda 17 litre su atıldığını biliyor musunuz! Türkiye'deki tüm anneler ön yıkama yapmayı bırakırsa, her yel yaklaşık 1.5 milyon çocuğun yıllık su ihtiyacını tasarruf edebiliyorlar. Türkiye'deki tüm annler sadece kısa program kullanırsa, her yıl 1 milyon 345 bin çocuğun yıllık su ihtiyacı tasarruf ediliyor. Türkiye'de tüm anneler bir yıl boyunca çamaşır makinalarını tam doldurarak çalıştırırsa yaklaşık 700 bin çocuğun yıllık su ihtiyacını tasarruf edebilir. 20 milyon hanemiz var. Hanelerin yüzde 30'u önyıkama yapıyor. Yani 6 milyon hanede çamaşırlar ön yıkamalı yıkıyor, 6 milyon hane önyıkamayı kestiğinde yıllık 36 milyon litre su kurtarıyor. Yani sırf ön yıkamayı kesince bile bu sene sonunun su sorunu yaşamadan getirebiliyoruz. Su sıkıntıları ve savaşlarının kötü senaryolarda kalması dileğiyle...

28 Şubat 2014 Cuma

Üç Silahşörler KidzMonda'da


Son zamanlarda  etrafımdaki arkadaşlardan, sen etkinlikleri takip ediyorsun bize de haber verirmisin söylemlerini daha çok duymaya başladım. Bu kamu hizmetinden kimseyi mahrum bırakmak istemiyorum. Yarı yıl tatilinde Ege, Bartu, Eren'den oluşan üç silahşörleri KidzMondo'ya götürdük.
KidzMondo, İstanbul Trump Tower alışveriş merkezinin içerisinde bulunan çocuklar için dizayn edilmiş bir  şehir. Gerçek hayatın küçültülmüş hali olan KizdMondo'da çocuklar farklı meslekleri hem tanıyor hem çalışıyor. Havayolu şirketinden, bankaya, otele, gazeteye, itfaiyeye, polis merkezinde kadar farklı bir çok alanda çalışıp para kazanıyorlar. (Hoşgeldiniz küçük kapitalizm)  bizim silahşörler saat:13:00 de giriş yaptılar saat:18:00'de anonsla çıkartabildik.                                  4-12 yaş arası çocuklara hitap eden bu şehir hafta içi 40.-tl haftasonu 50.-tl yetişkinlerde 20.-tl'ye giriş yapabiliyor. Haftasonları kalabalık oluyor erken götürmekte fayda var.

31 Ekim 2013 Perşembe

uzun tatiller istemiyorum

 
Yazlık nedir? İnsanların şehir dışında yazın ikamet etmek içim satın aldıkları konut. Bizimkilerin maksatını aştığı Ayvalık'ta bir yazlıkları var.  Nerede ise  bizimkiler yaz kış kalıyorlar. Durum böyle olunca bayramda ziyarete yollara düştük. Güneş çalıştığı için Ege ile ben gittik.  Kaç yaşında olursan ol anne-baba evi bir başka. 41 yaşında hala prenses muamelesi görüyorsun. her şey sana göre düzenleniyor yani gel keyfim gel. Anne-baba evi uygulamasının en kötü tarafı da normal hayata uyum süreci.
 Ben bu bayram tatilinin çok uzun olmasından şikayetçiyim. Uyku düzeni bozuluyor, yemek düzenin şaşırıyor, çocuğun varsa ders düzeni bozuluyor ( uzun tatillerde kimisi  ilk günden ödevini yapar, kimisi de son güne bırakır yani amaç her gün düzenli tekrardır ama kimse buna riayet etmez) , keyfin ve kahyası bile ne yapacağını bilemiyor. Artık uzun tatiller ve aralar istemiyorum herkes rutininde devam etsin, ortaya karışık ödevli, dinlenmeli, gezmeli, ziyareti bol tatil olmasın.
 
 
 
Annem ve bahçesi
 
 

Yazlık balkonunda keyif
Cunda sokakları, annem-babam-oğlum-teyzem-eniştem-nihoş-mehmet