30 Ekim 2012 Salı

Bayramın Ardından

Bir kurban bayramı daha geçti ilk önce herkesin bayramını kutlarım.
Bayramın benim hayatımda evreleri var. İlk evre çocukluk dönemi, benim çocukluğumda şimdiki gibi zırt pırt kıyafet alınmaz ya da alınamazdı.Canım anneciğim becerikli bir kadın olduğundan beni oldukça süslü olarak giydirirdi ama genelde kıyafet-çorap-ayakkabı-çamaşır dahil topluca alındığı zamanlar bayram zamanlarıydı. Bayramdan bir hafta önce telaş başlar, dip köşe temizlikler yapılır, baklavalar, dolmalar, börekler hazırlanırdı. Bayram sabahı erkenden kalkılır babam sıcak ekmek kokularıyle eve girer ve keyifli bir kahvaltı yapılırdı. O zamanlar babaannem, dedem (anne tarafı), anneannem hayattaydı.Mutlaka bir öğünde dayımlar, teyzemler ve biz beraber yemek yer, büyükler keyifle sohbet eder  bizde etrafta koştururduk. Hatıralarım oldukça keyifli yani.
İkinci evre dediğim dönem 20'li yaşları sürerkenki döneme denk geliyor. Artık ne babaannem ne de dedem hayattaydı. Ben artık gençtim bizim için bayramlar bir tatil dönemi idi. Bayramlarda itina ile arkadaşlarla program yapılır ve tatile gidilirdi. 20'li yaşlarımın sonuna doğru anneanneciğimde aramızdan ayrılmıştı.
Aslında benim üçüncü evrem hem anneannemin vefatına hem de benim evlenip çocuk doğurma dönemine denk geliyor. Anneannemin vefatından sonra bayramlar benim için tatil anlayışından çıktı. Artık sevdiklerimle kaç bayram beraber geçirebileceğimi, kalabalık sofralarda kahkalar arasında kaç bayram yemeği yiyebileceğimi sorgulamaya başlamıştım.  Birde üzerine evlenip çocuk doğurunca bir yere ait olmanın ve sığınılabilinecek en güvenli limanın geniş aile olduğunun ardına vardım. Benim çocukluğumun bayramlarını yaşatamazsamda çocuğum yine de büyük aile ile yenen bayram yemeklerini, yeni kıyafetleri, el öpmeyi, harçlık toplamayı, harçlıklarla plan yapmayı, arkadaşlarına gazoz ısmarlamayı yaşayarak öğreniyor.
Her  bayramın damakta bıraktığı lezzet farklı oluyor ama hiç biri birbirinin aynı olmuyor. Her bayramda aramıza yeni katılanlarla büyümenin, aramızdan ayrılan eksilen parçamızla hüznün buruk tadını yaşıyoruz.

18 Ekim 2012 Perşembe

Renklerin Sihirbazı

Renklerin Sihirbazı diye başlık atıp sonrada siyah-beyaz bir fotograf koymak bir çelişki yarattı ama Fahrelnissa Zeid'in bu fotografı çok hoşuma gitti.
İstanbul Modern'de çocuklar için düzenlenen ücretsiz atölyelerden bir taneside Renklerin Sihirbazı olan Fahrelnissa Zeid'i tanımak ve eserleri hakkında bilgi sahibi olmaktı. Çocuklar için düzenlenen atölyelerde çocuklar etkinlikten mutlu, ebeveynler güzel İstanbul manzarası karşısında kahvelerini yudumlamaktan. Teşekkürler İstanbul Modern...