29 Temmuz 2012 Pazar

Adalet

Bu pazar Ege'nin odasını toplama günü ilan ettim. Geçen seneye ait defterler, kitaplar, kalemler elden geçti. Geçen senenin notları arasında adalet tanımını buldum.
Adalet
''Bir gün anneanneme gitmiştim. Orada herkes şeker bayramı için buluşmuştu. Biz çocuklar oyunlar oynayıp büyüklerin elini öptük. Sonra anneannemler sohbet ettiler konuştukça konuştular. Biz hala oyun oynayıp duruyorduk. Sonra biz sohbet etmeye başladık. Çok ama çok eğlenmiştik. Anneannem herkese şeker dağtarak herkese  adaletli oldu.'' Bir terazi çocuğu olarak Ege için eşit davranılmak çok önemlidir. En eşit olunacak noktada şeker ve çikolata dağılımıdır.

19 Temmuz 2012 Perşembe

Mantığa Davet Var!!!!!

Geçen akşam genç bir anne ve 5 yaşlarında oğlu ile tanıştım. Nerede ise bütün akşam anneyi gözlerim açık, içim sıkışmış şekilde dinledim. Anne oğlunu kucağından indirmediği gibi sürekli çocuk adına cevaplar verdi. Bir şeyler ikram edildiğinde çocuğa ayrı bir tabak hazırlamak yerine kendi tabağından besledi. Besledi derken gerçekten bir tek çocuk yorulur ben çiğneyip öyle vereyim demediği kaldı. Hararetli hararetli anlatıyordu, bu sene okula başlaması uygun değildir diye RAM'dan rapor alacakmış, çok şükür oğlu düğme iliklemeyi, yemek yemeyi bilmiyormuşta!!! uzman okula uygun değildir demiş. Tamam kabul ediyorum bende biraz korumacı anneyim ama bu demek değil ki kişiliği örselenmiş çocuk yetiştirelim.  Nerede ise bütün gece susmak için kendimi zorladım ama çok yemek seçiyor, vermesen hiç birşey yemiyor dedi ve patladım.
Dilek: Sağlık problemi var mı?
Genç Anne: yok çok şükür.
Dilek: Peki düşündünüzmü Afrika'daki ya da Dünya'daki herhangi bir aç çocuğun yemek seçme hakkı var mı?
GA: yok tabiiii
Dilek: Peki siz çocuğunuza alternatif sunmasanız ve bir dahaki öğüne kadar yemek vermeseniz nasıl olur?
G.A.: Aaaaaa dayanamam
Dilek:  Yani şunu demek istiyor bana ne Dünya'daki çocuklardan. En özeli, en güzeli, en akıllısı, en en en en benim. Ben çocuğumu aç bırakacak kadar gaddar değilim, en çocuğuna düşkün benim.
Bunları dinlerken içim sıkıştı, bu anne sadece bir örnekti. Hepimizin arızaları, defoları var, anne olmayı öğreniyoruz ama tüm anneleri ve kendimi mantığa davet ediyorum. Çocuklarımız bizlerin malı değil.

17 Temmuz 2012 Salı

Nihan&Mehmet


Anne tarafından toplam yedi kuzeniz. Bizim için kuzen demek kardeş demek, birbirimizin iyi ya da kötü gününde yanında oluruz bazen aylarca birbirimizin yüzünü göremez, bazen beraber tatile gider, bazen birbirimize kızar, bazen iç içe yaşarız. En minik kuzenimiz Nihoş'umuz Haziran ayının son haftası Mehmet'i ile evlendi. En minik ve en son gelin olunca bizdeki telaş diz boyu idi. Çiftin evlerinin hazırlanmasında destek olmak, çeyiz hazırlamak, kına organizasyonu yapmak, kıyafet ayarlamak... Hepimiz farklı bir işin ucundan tuttu ve hasarsız düğünü atlattık.
Teyzemin tek çocuğu gözümüzün nuru Nihoş'umuz ile gerçekten hepimizin çok sevdiği ve onayladığı kıymetli Mehmet'imize ömür boyu mutluluklar. Çift yastıkta tek yatakta kocayın....



Not: Bundan sonraki düğün kuzen çocuklarında vuku bulacak bakalım önce kim? Gördüğüne aşık görmediğine bulaşık B....mı? yoksa şimdiden beni nikah şahidi olarak belirleyen 18 yaşında evlenmeye niyetli Z.... mi? sessiz sakin derinden giden D.... mu?  Çapkın bakışlı S.....mı? yoksa anne ben evlenmeyeceğim ömrümün sonuna kadar senin yanında kalacağım diyen ... mı?

13 Temmuz 2012 Cuma

Hoşgeldin KUZEY


Dilimde sürekli bir melodi;
 biliyorum sen bir meleksin, bana yardım için gönderildin
 biliyorum sen bir meleksin, zor günlerimde çıka geldin
yüzümü güldürdün, başımı döndürdün
acımı dindirdin, yolundam çevirdin
eğlendirdin, sakinleştirdin, ehlileştirdin ve daha bir sürü şey
CANIM MISIN SEN, BENİM MİSİN
HER ŞEYİM MİSİN SEN
HOŞGELDİN MELEK SEFALAR GETİRDİN...

Ege doğduğu zamanlar bir arkadaşım dedi ki, yeni doğan bebeğin yüzüne bakıp dua eder dilersen dileklerin gerçekleşir. Gerçektende arkadaşımın yolunda gitmeyen ilişkisi sonlandı ve çok güzel bir ilişkiye yelken açıp evlendi, çocuk doğurdu. Çok güzel bir iş teklifi aldı ve tüm hayat akışı değişti.  Onun için Ege'ye şansım O benim der.
11.Temmuz sabahı Özge ve Sinan çiftininde dünya güzeli bir KUZEY'leri oldu. Hala kontenjanından Kuzey'in ömrünün çok uzun olmasını, sağlık, neşe, başarı, aşk dolu geçmesini dilerim..Yeni şans meleğimiz, HOŞ GELDİN MELEK SEFALAR GETİRDİN...

12 Temmuz 2012 Perşembe

SBS SONUÇLARI



Güneşli ve güzel bir İstanbul sabahında yolda radyo dinliyoruz. SBS sonuçları açıklanmış, bir sürü sıralamalar yapılıyor ama net anladığım tüm soruları yapan öğrenci sayısı 677, işte burada durmak lazım diye düşünüyorum. Artık oğlum 4. sınıfa gidecek, Başak 7.sınıfa, Zeynep 5.sınıfa ve diger çocuklar. SBS gerçeğine gün geçtikçe yaklaşıyorum ve bu durum midemin ağrımasına sebep oluyor. Bizim zamanımızda (nesilden nesile geçen bir dize) Devlet Parasız Lisesi için ve Özel Okullar için sınava girilir birinci 1kişi olurdu ya da hiç çıkmazdı. Tüm soruları yapabilene tulum yapmış diye hayret ederdik. Yıl 2012  bütün soruları yapabilen 677 çocuk varken 1 tane 2 tane yanlış yapmış çocuk başarısız adlediyor kendini...
Abbas Güçlü diyor ki; 12-13 okul dışında Anadolu Lisesi kavramı kalmadı artık mahalle okullarının adını Anadolu Lisesine çevirdiler. Ortada olmayan okul için bu çaba nedir?  Gerçekten yabancı dil eğitimi veren, öğretmen ve eğitim kalitesi bizim bildiğimiz manada olan Anadolu Lisesi kalmadı mı?
Beynimdeki düşünceler hızla birbirini kovalıyor. Peki neden Anadolu Lisesine gitmesini isteriz, iyi bir eğitim için. Peki iyi bir eğitim ona ne getirecek İyi bir üniversitemi? İyi üniversite ne o zaman, bir kaç ay önce okuduğum bir habere göre Türkiye'deki en iyi üniversite Dünya'daki 200 bilmem kaçıncı. Eeeeeeeeeee çocuklarımızı 200 bilmem kaçıncı adlendilen üniversiteye girmesi için ( bu arada bu üniversiteye girmesi içinde dereceye girmesi gerekiyor)  dersten derse koşturacağız. Galiba sadece bulunduğumuz konumdan bakıyoruz, bildiğimiz çok iyi okullarda çocuklarımızın okuması için 20 yılımızı ve yılını feda etmeye gerek yok diye düşünüyorum en azından şimdilik. Eğer gözüm dönerse beni bir dürtün lütfen...